Saturday, February 03, 2007

Constructivism Neden Oluşturmacılık?

Constructivism Neden Oluşturmacılık

Türkçe kaynaklara baktığımızda constructivism kavramıyla ilgili bir uzlaşmanın henüz gerçekleşmemiş olduğunu görmekteyiz. Kimi araştırmacılar constructivism kavramına karşılık oluşturmacılık (Kara & Özgün-Koca 2004; Baki & Bell 1997; Gürol & Tezci 2001; Asan & Güneş 2000; Kılıç 2001; Yıldırım & Akar 2004; Kabapınar 2004; Gürol & Atıcı 2001; Semerci 2003; Yanpar-Şahin 2003) terimini kullanırken kimileri de yapılandırmacılık (Köseoğlu & Budak & Kavak ….; Yurdakul & Demirel 2004; Şaşan 2002) ve hatta yapısalcılık (Aşkar Aktamış & Ergin & Akpınar 2003), yapıcılık (Alkan & Deryakulu & Şimşek 1995; Deryakulu 2001), inşacılık (Muğaloğlu-Aktürk 2001), kurgulamacılık (çevrimiçi http://www.elma.net.tr) ve hatta birden fazla terimi bir arada yapısalcı(oluşturmacılık) (Koçoğlu & Köymen 2002; Turan M. 2001) önermektedir.

Buradan çıkışla constructivism kavramı üzerinde anlayış birliğine varmak için tek bir Türkçe karşılık kullanmak gereği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada “constructivism” kavramının karşılığı olarak “oluşturmacılık” benimsenmiştir. Constructivism, öğrenme ve eğitim bağlamlarında, terim olarak bilginin oluşturulmasına işaret eder. Bilgi kavramına bakışımız constructivism kavramına olan bakışımızı da sağaltacaktır. Şöyle ki; constructivist anlayışta bilgi bilenden bağımsız bir şekilde doğada var değildir. Bilgi özneden bağımsız değildir (von Glasersfeld 1996), özne bilgiyi kendi için öteki öznelerle etkileşimi sırasında oluşturur, oluşturduğu bilgiden kendi de çevresi de etkilenir (Piaget 1973; Vygotsky 1978; Moll 1992). Bu açıdan bakınca oluşturma kavramının Türkçe’deki karşılığı ve içerdiği kavramlar şöyle sıralanabilir. Öncelikle oluşturma(k)dönüşlü bir fiildir. Bu fillin gerçekleşmesi sırasında bu fiili gerçekleştiren de etkilenir. Bilgi oluşturma sırasında bilgiyi oluşturan özne en çok etkilenir. Bilgi oluşturma zihinsel süreçlerin gerçekleşmesi sürecinden geçilerek başarılır, böylece bilgi oluşturma bireysel ve içsel bir kavramdır (Smith 1993). Dahası, oluşturma aynı zamanda işteş bir fiildir. Zira bilgi oluşturma eylemi çevreden ve öteki öznelerin varlığından bağımsız değildir. Bilgi oluşturma diğer öznelerle etkileşim sürecinde, birlikte, gerçekleştirilir. Dolayısıyla oluşturma kavramı içerisinde birliktelik, toplumsallık da vardır. Moll’a (a.g.e., s. 1-6.) göre Vygostky eğitimin toplumsal ve kültürel bir etkinlik olduğunu ve bilimsel olarak incelenecek kavramları da ayrıştırmak yerine bütün olarak görülmesi gerektiğini söylüyordu. Sözcüklerin anlamlarının da düşünme ve konuşmanın birliği olarak tasavvur ediyordu. İşteş-Dönüşlü bir fiil olan oluşturma(k) kavramı da bu bütünlüğü sağlamaktadır. Göndergeleri arasında eylem, eylemi etkileyen ve etkilenen de vardır.

Kaynakça

CAN, Tuncer. 2004: "Yabancı Dil Olarak İngilizce Öğretmenlerinin Yetiştirilmesinde Kuram ve Uygulama Boyutuyla Oluşturmacı Yaklaşım" İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İngiliz Dili Eğitimi Bölümü'nde Yapılan Yüksek Lisans Tezi.

Tuncer Can
http://www.ingilish.com/olusturmacilik.htm

Oluşturmacılık ve Sınıf İçinde Yakından Dinleme

Oluşturmacılık ve Sınıf İçinde Yakından Dinleme

Confrey’in Piaget’nin klinik görüşmelerinden uyarlayarak geliştiridiği yakından dinleme ilkeleri şunlardır:

öğrencilerin sözlerinden kanıtlar sağlama;
sorunun gelişimini izleme, bakış açısından ayrılmadan;
öğrencilerin özerk ifadelerini destekleme;
öğrencilerin ifadelerinden açıklama ve farklı şekillerde ifade edilmesini isteme;
yöntemi desteklemediği durumlarda değerlendirme içeren ifadelerden kaçınma;
cevap veren rolünden çıkmak;
öğrencinin etkileşimde duygusal olarak kendine güvenli bir şekilde kaldığını ve sorun çözümüne katıldığını kontrol etme;
öğrencinin hataları ve çelişkileri bulmasına olanak verme;
ifadenin tam olarak ortaya çıkmasına olanak verecek zamanı sağlama.

Kaynakça

CONFREY, J.:1998 “Voice and Perspective: Hearing Epistemological Innovations in Students”, Construnctivism and Education, Ed. by Larochelle, M. & Bednarz, N. & Garrison, J. Cambridge University Press, Cambridge, UK, pp. 104-121.

Çeviren: Tuncer Can